Erkekte Sperm Kalitesi ve Hareketliliği Ne Demektir?

Sağlıklı spermler her erkekte doğuştan bulunmamaktadır. Bu nedenle eğer eşinizle 1 yıldır çocuk sahibi olmaya çalışıyorsanız ve bu konuda sıkıntı çekiyorsanız sperm kalitenizde düşüklük olabilir. Bir erkeğin çocuk sahibi olabilmesi için yeterli sperm sayısının yanı sıra kaliteli spermlere de sahip olması gerekmektedir. Yaşam tarzınızda bazı değişiklikler yaparak, sperm kalitesi yükseltilebilir ve çocuk sahibi olabilirsiniz. Spermlerin kalitesi öğrenmek için sperm testi yapılmaktadır. Sperm testinde, spermler mikroskop altında incelenecektir. Eğer spermlerin % 4’ünden fazlasının yapısı ve şekli düzgünse, doğurganlık özelliği taşıdığı söylenebilmektedir. Normal bir spermin oval bir başı, uzun bir kuyruğu bulunmaktadır. Bu şekil, spermlerin yumurtaya ulaşabilmesi için oldukça önemlidir. Eğer spermlerin başı çok küçük ya da büyükse, yamuksa, kuyruğu çiftse ya da kısaysa, yumurtayı dölleme ihtimali oldukça düşük olacaktır.

Erkekte sperm kalitesi sperm testi ile anlaşılabilmektedir ve kalite zaman içerisinde arttırılabilmektedir. Çocuk sahibi olmak konusunda sperm kalitesi ve sayısının yanı sıra spermlerin hareketliliği de oldukça önemlidir. Eğer bir erkeğin spermlerinin % 40’ından fazlası hareket edebiliyorsa, spermlerin doğurganlık özelliği taşıdığı söylenebilmektedir. Spermler yumurtaya ulaşmak için kendi kendisine hareket etmektedir ve hareket etmeyen sperm sayısı fazlaysa çocuk sahibi olma ihtimali de o ölçüde azalmaktadır. Erkeklerin sağlıklı sperm üretmek için yapabilecekleri birçok şey bulunmaktadır. Hekiminiz size erkekte sperm kalitesi ve hareketliliği arttırmaya yönelik ilaç tedavisi uygulayacaktır. Bunun yanı sıra yaşam tarzında yapılacak bazı değişikliklerle, çocuk sahibi olma ihtimali arttırılabilmektedir.

Erkekte sperm kalitesi ve hareketliliği arttırmak için multivitamin hapları alınabilir. Bu multivitaminler sperm sağlığı için ihtiyaç duyulan A ve C vitaminlerini sağlayacaktır. Bol bol antioksidan içeren meyve ve sebze tüketilmeli, fiziksel aktivite yapılmalı ve sperm üretimi bu şekilde arttırılmalıdır. Eğer varsa fazla kilolar verilmelidir. Fazla kilolar hormon dengesizliğine sebep olacağı için sperm kalitesini de düşürecektir. Sigara kullanan erkekler mutlaka sigarayı bırakmalı, alkol alımını azaltmalı hatta mümkünse hiç alkol kullanmamaya özen göstermelidirler. Aşırı sıcak suda banyo yapmak da sperm kalitesini azaltacağı için tavsiye edilmemektedir. Aynı şekilde sauna ve hamamlardan da uzak durulmalıdır. Sıkı iç çamaşırları giymek, çok uzun süre oturmak, diz üstü bilgisayar kullanımı da sperm sayısını ve kalitesini etkilemektedir. Yaşam tarzınızda yapacağınız bu değişiklikler sperm kalitenizde bir artış yaşanmasını sağlayacaktır. Ancak yine de mutlaka erkekte sperm kalitesi ve hareketliliği arttırmak için mutlaka bir hekime başvurmanız gerekmektedir.

Kısırlık ( infertilite) Nedir?

Genellikle kısırlık yani (infertilite) kadın da hiç gebeliğin oluşmaması ya da daha önceden gebelik oluşmasına rağmen başka bir gebeliğin oluşmaması şeklin de ortaya çıkmaktadır. Çoğunlukla bütün kadınların yaklaşık olarak %25’i hayatlarının herhangi bir dönemlerin de kısırlık vakası ile karşı karşıya gelmektedir. Ayrıca her kadının doğurganlık açısından da en verimli olarak görüldükleri yaş ise 25 civarı olmaktadır. Genel olarak 35 yaşından sonra ise kadındaki doğurganlık özelliği belirgin ölçüler de azalmalar göstermektedir.

Evli bir çiftin 3 aylık bir dönem de ise gebelik şansına ulaşması ortalama %57 olmaktadır,aynı zaman da 6 aylık bir süreçte ise bu oranlar %72’dir. Ancak bir senenin sonrasın da %85 oranın da iken 2 sene sonrasın da ise bu oran oldukça düşerek %93 olarak söylenebilir.

Kısırlık teşhisi için genç çiftler acele etmemeli!

Genellikle genç çiftler de ise çok aceleci davranmamak daha da faydalı olmaktadır. Eğer çiftin yaşı 25 civarın da ise kısırlık (infertilite) tetkiklerine başlamak için aceleci davranmadan bir iki yıl kadar beklenebilir. Ancak yaşları 30 civarın da olan hastalar için kısırlık tetkiklerinin başlanması durumların farklılığına göre 6 ya da 12 ay içersin de gebeliğin oluşmaması yeterli olarak da görülebilmektedir.

Kısırlık tedavileri ne kadar sürer?

Diğer yandan kısırlık (infertilite) tedavileri için bir tedavi protokolü en azından 6 ay sürdürülmesi gerekmektedir. Kısırlık tedavisine başlayan çiftlerin özellikle bilmesi gereken ise sabırlı olmalarıdır. Erkekte ise üretkenliğin yani (fertiliteye) olan etkileri de mutlaka tartışılması gerekmektedir. Çoğunlukla erkeklerdeki üretkenliğin 35 yaşında iken en yüksek değerler de olması,45 yaşının sonrasın da belirgin olarak bir düşüş görülmesi, hatta 80’li yaşlar da bile baba olabilen erkekler de görülmektedir. Bu sebeple kadının yaşı kadar erkeğin yaş durumu çok fazla da önem taşımamaktadır.

Kısırlık sebepleri nelerdir?

Genel olarak erkekteki kısırlık sebepleri takriben %25 ile 45 oranın da, kadına bağlı olan sebepler ise %40 ile 55 oranındadır. Ayrıca her iki birey için kısırlığa bağlı olan sebep ise %10 ile 15 oranın da iken hiçbir şekil de kısırlık sebebinin bilinmemesi %10 ile 15 oranın da olarak bilinmektedir. Diğer bir deyişle ise kısırlık sebebinin çift için her iki bireyde de aynı derece de sorumluluk var olmaktadır.

Erkek adaylarda kısırlık nedenleri genelde aşağıdaki sıralanabilir:

  • Aşırı sıcakta çalışmak veya bulunmak
  • Sürekli oturarak çalışmak
  • Kimyasal maddeye maruz kalmak
  • Aşırı alkol ve sigara tüketimi

Çocukları olmayan çiftlere nasıl yaklaşmak gerekmektedir?

Genellikle çift ile yapılan bir detaylı görüşme ile bazı nedenler daha önceden ortaya çıkarılması mümkün olmaktadır. çift ile yapılan görüşme sonrasın da ise temel tetkikler geçilmektedir. Genel olarak kısırlık (infertilite) tanısında en kolay tetkik olan erkeğin değerlendirilmesin de kullanılan sperm tahlili yani “spermiogram” yapılmaktadır.

Kısırlık ( infertilite ) tetkikleri nasıl yapılır?

Kısırlık (infertilite) tetkikleri çoğunlukla 2 ile 5 günlük yapılan cinsel perhizin sonrasın da erkek mastürbasyon sonrasın da sperm örneği vererek laboratuvar da Dünya Sağlık Örgütünün kriterlerine uygun olarak değerlendirilmesi yapılmaktadır. Daha sonra verilen spermin sayıları, canlılık oranları, şekilleri ve hareketlilikleri incelenir.

Özellikle spermler de herhangi bir iltihap durumunun olup olmadığı ya da tıbbi bir tedavinin gerekliliği olup olmadığı araştırılmalıdır. Normal olarak Dünya Sağlık Örgütünün kriterine uygun olarak yapılan sperm tahlilin de 20 milyon sperm olmalıdır. Ancak bu spermlerin en azından yarısının canlı olması, ya da ileriye doğru hareket etmiş olan sperm oranlarının ise bütün spermler de en azından %25 olmalı ve normal şekilli spermlerin sayılarının da en azından %14 oranın da olması gerekmektedir. Ayrıca şunu unutmamak gerekir; sadece anormal çıkan bir tek “spermiyogramın “ erkek için kısırlık (infertilite) tanısının konulması uygun olmaz.

Erkeğin spermi sonucunun dalgalanma göstermesinden dolayı anormallik durumunun en az 4 ile 6hafta arasın da iki kez tekrarlanması daha uygun olur.

Kadınlarda Kısırlık Nedenleri

Kadınlarda kısırlığı etkileyen sebeplere servikal faktör adı verilen rahim ağzı sorunlarından oluşan faktörlerle başlayalım. Cinsel ilişki esnasında erkekten gelen sperm hücreleri kadında rahim önünde durur ve hareketli yapıları sayesinde doğum kanalını geçip rahimde döllenme işlemine girişirler. Kadınlarda bulunan rahim ağzı salgısı verilen sıvı yumurtlama dönemlerinde spermlerin rahime ulaşmasına izin verirler.

Bu dönemler dışında rahim ağzı sıvısı daha yoğun bir hal alarak sperm geçişine izin vermez fakat istisnai durumlarda yumurtlama dönemleri dışında da spermlerin doğum kanalını geçip rahime ulaştıkları görülmektedir.  Bu nedenle kadınlar korunma tedbirlerine başvurmak zorunda kalırlar.

Rahim ağzı sorunları kısırlık nedeni

Bazı kadınlarda da rahim ağzı sıvısının içerisinde spermlere karşı üretilip, spermlere karşı bağışıklık kazanılmasına yol açan antikor maddeler bulunmaktadır. Bu kadınlarda yumurtlama dönemlerinde dahi sperm geçişine izin vermeyerek infertilite yani kısırlık oluşturur.  Bu hastalara intrauterin inseminasyon adı verilen rahim içi aşılama yöntemleriyle tedavi uygulanmaya çalışılır.  Rahim ağzı sorunları yanı sıra rahim kaynaklı kısırlık sebepleri de mevcuttur. Gebelik oluşması için uygun yumurtlama zamanı, yeterli yumurta ve sperm yanı sıra rahimde gebelik oluşmasına yardımcı olacak boşluk da gereklidir.

Yeterli boşluğun bulunmaması gibi durumlarda rahim içi ve tüp adı verilen fallop kanallarının filmi çekilir ve mikroenjeksiyon yöntemleri ile tedavisi sağlanır.

Tüplerden kaynaklı nedenler kısırlık nedeni

Ayrıca kadınlarda kısırlık nedenlerinden birisi de tüplerden kaynaklı sorunlardır. Döllenme işleminin başarı ile gerçekleşmesinden sonra döllenen yumurtanın rahim içi boşluğuna iletilmesini tüpler ve fallop kanalları sağlamaktadır.

Kendiliğinden gebelik oluşması için bu tüplerden en az birisinin tıkanık olmaması ve sağlıklı olması gerekmektedir.  Bu kanallardaki bölgesel veya tamamen kapalılık, tıkanıklık durumları döllenmiş yumurtanın rahim boşluğuna ulaşmasını engellemesi ile birlikte kısırlık oluşmasına sebep olur.

Yumurtlama sorunları kısırlık nedeni

Kadınlarda yumurtlama sorunları da kısırlık oluşturabilmektedir. Yumurtaların yeterli büyüklük ve olgunluğa ulaşamadığı durumlar spermin yumurta ile birleşmesinden sonra dahi döllenmeye engel olmaktadır. Kanalların kapalı olması, rahimde yeterli boşluğun bulunmaması gibi durumlarda mikro enjeksiyon, hormonal tedavi gibi tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Erkeklerde olduğu gibi kadınlarda da kısırlık etkenlerinden çevresel ve psikolojik etkenleri yok sayamayız. Stres ve yoğun çalışma temposu da büyük ölçüde etkendir.

Kadınlar, psikolojik olarak rahat ve kendilerini gebeliğe hazır ve güvende hissetmediklerinde bu onların yumurtlama düzenini ve adet dönemi düzensizliklerini beraberinde getireceğinden kısırlığa yol açmaktadır. Bu gibi durumlarda uzmanlar tarafından öncelikle kadınların psikolojik olarak kendilerini gebeliğe hazır hissetmeleri, gebelik konusunda yeterince bilinçli olmaları ve gebeliğe ait her hangi bir huzursuzluk ve korkularının bulunmaması gerekmektedir.

Kısırlık karşısında duygusal yönden hazır olun

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi bu gibi durumlarda kadınların adet ve yumurtlama düzenleri bozulacağı için cinsel ilişkilerde gebelik oluşturacak faktörlerin tamamı gerçekleşmeyebilir. Bundan dolayı kendiliğinden gebelik oluşması için kadınların sağlıksal yönlerden olduğu kadar psikolojik ve duygusal açıdan da kendilerini hazır hissetmelerini sağlamak gerekmektedir.

Erkeklerde Kısırlık Nedenleri

Günümüzde çocuk sahibi olamayan çiftlerde erkeklerden kaynaklı sorunların daha çok etken olduğu durumlar toplam kısırlık vakalarının %30- 50 sine tekabül etmektedir. Erkeklerde kısırlık olup olmadığı spermiogram denilen semen analizi yöntemiyle anlaşılır. Bu yöntem son derece basittir.

Erkeklerde kısırlığın en büyük etkenleri; Azospermi, Astenozospermi , Teratozospermi, Oligospermi olmak üzere dört tanedir. Spermlerin oluşması konusunda beyinde sperm oluşmasını sağlayan hormonlardaki sorunlardan kaynaklı olan sekondder hipogonadizm adı verilen rahatsızlıklar, özel hormon tedavi yöntemleri kullanılarak giderilebilir.  Ve bunların dışında erkekte sperm yokluğu, spermin boşalma esnasında geri boşalması, sperm kanallarının tıkanık olması gibi sebeplerden dolayı gebeliğe izin vermeyen azo spermi denilen rahatsızlıklar mevcuttur.

Erkeklerde kısırlığın diğer nedenlerinden birisi de sperm azlığı adı verilen oligo spermidir. Bu da semen testi ile gayet kolay bir şekilde tespit edilebilir.  Yukarıda bahsettiğimiz nedenlerinin dışındakilerinden bahsetmek istiyoruz.

1.    Sperm Üretim Bozuklukları

Erkeklerde sperm üretim bozuklukları kısırlık vakalarında en çok karşılaşılan olaydır.  Erkekte üremeyi engelleyen spermle ilgili sorunlar spermlerin sayıca yetersiz olması dışında spermlerin hareket, şekil gibi bozukluklarından da meydana gelmektedir.  Gebelik oluşmasını  sağlamak için bir erkekte ortalama olarak en az 20 milyon/ml. Sperm bulunması gerekmektedir. Ayrıca bu spermlerin en az %25- 30 unun hareket bakımından döllenmeye elverişli olması ve bu spermlerden en az %5 inin yapısal olarak döllenme oluşturmaya uygun olması gerekmektedir. Sperm sayısındaki eksikliği yaşanılan iklim, yoğun iş temposu ve bol stresli günler gibi bir çok sebep neden olabilir.  Bu etkenlerden bazıları;

Hormon bozuklukları: Erkeklerde cinsel istek ve sperm oluşumunu  etkileyen testestoron hormonlarındaki bozukluk ve eksikliklerden kaynaklanır.

İltihaplı Hastalıklar: yumurtalık iltihabına sebep olan bakterilerden dolayı erkeklerde kısırlık görülmesine yol açar.

2.    Spermlerdeki Yapısal Bozukluklar

Spermlerin testislerde üretildikten sonra dışarı çıkmasına, geriye doğru boşalma olmasına, spermlerin uygun şekilde olmamasına sebep olan tıkanıklık ve yetersizlik gibi etkenlerdir. Genel olarak azospermi olarak adlandırdığımız bu rahatsızlıklar, mikroenjeksiyon yöntemlerinin uygulanmasıyla çoğunlukla giderilebilmektedir.

3.   Psikolojik ve Çevresel Faktörler

Erkeklerde yukarıda da bahsettiğimiz gibi beyinden üreme sinyallerinin gelmemesi ve testestoron hormonlarının yeterince salgılanmaması gibi durumlar  da kısırlık oluşmasını sağlamaktadır.  Özellikle son yıllarda görülen kısırlık vakalarının çoğunluğu strese bağlı psikolojik rahatsızlıklar nedeniyle olduğu bilinmektedir. Erkekler üzerinde yapılan testlerde stres ve yoğun çalışma temposu en aza indirgenen bireylerde kısırlığın tedavisinin doğal yollarla yapıldığı ve gebeliğin kendiliğinden oluştuğu gözlemlenmiştir.

Tabi ki çevresel faktörler de bu hastalığın oluşmasında yine psikolojik olarak etki etmektedir. Kendiliğinden gebelik oluşmayan çiftler içerisinde gözlemlenen erkeklerin kısırlık olayından oldukça rahatsız ve bu nedenle psikolojik baskılar yüzünden uzunca bir süre  gebelik oluşmaması, ancak bu baskılar giderilip erkeklerin stresten uzak olmaları sonucunda yukarıda da bahsettiğimiz gibi kendiliğinden gebelik oluşmasını sağladıkları bilinmektedir.

Ormumşi sperm kalitesini arttırmada ve kısırlık sorununun giderilmesi tedavisine destek amaçlı olarak nasıl etki eder fayda sağlar?

Ormumşi öncelikle stressel ve sinirsel hasara maruz kalmış olan sinir sistemi hasarını içeriğinde bulunan organik bileşiklerle giderir. Vücudu zinde bir hale getirir zihinsel ve duygusal fonksiyon bozukluklarını kısa zaman içerisinde en aza indirger. Böylelikle rahatlayan sinirler hormonal salgılamayı gerçekleştiren tiroid bezi çalışmasını engellememiş olur. Neticede atp üretimiyle birlikte enerji seviyesi yükselir. Kadınlarda üreme hormonu ve erkeklerde testosteron hormonu üretimi en iyi bir şekilde gerçekleşerek ihtiyaç duyulan gerekli sperm üretimi ve kalitesi gerçekleşmiş olur ve kısırlık sorunu da bu şekilde ortadan kalkmış olur. Gereksiz yere bağışıklıkları doğduktan sonra zayıf olan ve bazı kişisel bozukluklara çok kolay maruz kalabilen tüp bebek  durumuna da ihtiyaç kalmamış olunur.

Kullanım Şekli

Sabahleyin aç karnına 1 su bardağı ılık suyun içerisine bir gram Ormumşi eritilerek ve akşamleyin yatmadan önce bir su bardağı ılık suyun içerisine bir gram Ormumşi eritilerek yani toplamda günde 2 gram alınarak kullanılır. Bal ile karıştırılarak alındığında afrodizyak etkisi zirve yapar özellikle sabahleyin balla alınması yalnız saf ham bal olacak tavsiye edilir.

10 gün kullanılır, iki gün ara verilir. 50 yaş altı olanlar da 4 ay, 50 yaş üzeri olanlarda ise 8 ay kullanılır . Metabolizma hızına göre yaşa göre  bu kullanım süresi değişebilir.

MAĞAZA BÖLÜMÜMÜZÜ ZİYARET EDEBİLİR SİPARİŞ VEREBİLİRSİNİZ.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir